Alkol Bağımlılığı

Alkol Bağımlılığı Nedir?

Dünya Sağlık Örgütüne göre, alkol bağımlılığı, alkolün yinelenen bir biçimde veya sürekli kullanımından kaynaklanan kullanım bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Amerikan Psikiyatri Birliğinin belirlediği DSM- 5 tanı ölçütlerine göre alkol bağımlılığı; on iki aylık bir süre içinde, aşağıdakilerden en az ikisi ile kendini gösteren, günlük hayatında belirgin bir sıkıntıya ya da işlevsellikte düşmeye yol açan, sorunlu bir alkol kullanım örüntüsüdür.
! Alkol bağımlılığının temel belirtileri arasında şunlar yer almaktadır:

Kullanımı kontrol etme kabiliyetinin bozulması

Alkol kullanmayı bırakmak ya da denetim altında tutmak için sürekli bir istek ya da sonuç vermeyen çabalar olması

Alkol kullanımına diğer etkinliklere göre daha fazla öncelik verilmesi

İşte, okulda ya da evdeki konumunun gereği olan başlıca yükümlülüklerini yerine getirememe

Alkolün gitgide eski etkisini kaybetmesi (tolerans geliştirilmesi)

Alkolü bırakmak için hangi ilaç kullanılır?

Disülfiram

Naltrexone

Akamprosat

Antidepresan ilaçlar

Nargilelik tütün mamulü

Alkol Yoksunluğu Nedir?

Alkol kullanım bozukluğu ile ilgili sıkça karşılaşılan durumlardan biri, alkol yoksunluğudur. Uzun süre yüksek miktarda alkol kullanımının bırakılmasından ya da azaltılmasından sonra kandaki alkol düzeyinin azalmaya başlamasından 6-8 saat sonra, genellikle ilk 24 saat içinde ortaya çıkmaktadır. İki hafta kadar aşağıdaki belirtilerin hepsi veya en az ikisinin gelişmesine alkol yoksunluğu denir. Kısaca yoksunluk; alkol kullanılmadığı zaman dilimlerinde ruhsal ve fiziksel sorunların ortaya çıkmasıdır. Belirtiler hafif şekilde seyredebileceği gibi ölüm riski taşıyan tablolara da dönüşebilmektedir.

Alkol yoksunluk belirtilerinin şiddet düzeyinin değerlendirilmesi ve bireyin risk taşıyan olası zararlardan korunması için bırakma sürecinde bir uzman desteği alması önem arz etmektedir.

Bireyde alkol yoksunluğu sürecinde aşağıdaki belirtiler görülmektedir:

  • Sağlık Isı artışı (hipertermi)
  • Finansal Kalp ritminde değişiklikler (aritmi)
  • Baş ağrısı
  • Uykusuzluk
  • Kaygı, huzursuzluk vb
  • Bunaltı (iç sıkıntısı)
  • Sara nöbetleri
  • Tansiyon yüksekliği (hipertansiyon)
  • Dikkat bozukluğu halüsinasyonlar

Alkol Bağımlılığının Yol Açtığı Sağlık Sorunları Nelerdir?

Alkolün Riskli Kullanımı

Dünya nüfusunun sağlığı konusunda önde gelen risk faktörlerinden biridir ve birçok hastalığa yol açmaktadır, toplumlar üzerinde sosyal ve ekonomik açıdan pek çok yük oluşturmaktadır. Alkol bağımlılığı sıklıkla farklı psikolojik veya bedensel sorunlarla birlikte görülür. Alkol bağımlılığı tanısı alan kişilerde farklı maddelere bağımlılık riski, duygu durum bozuklukları, depresyon, kaygı sorunları şizofreni, kişilik bozuklukları gibi ruhsal problemler görülürken aynı zamanda bedensel olarak da karaciğerde büyüme, yağlanma, sarılık, kanser ve siroz, yüksek tansiyon, kalpte büyüme ve ani kriz, damar tıkanıkları görülmektedir.

Beyin üzerinde Etkisi

beyin işlevlerinde bozulmalara neden olmaktadır ve buna bağlı olarak dengede bozulma, beceri isteyen uğraşları gerçekleştirmede zorlanma, alkole bağlı bunama, hafızada bozulma gibi süreçlerde çok sık görülmektedir.

Hormonsal Azalma

Alkol testosteron (erkeklik) hormonunu azaltırken, östrojen (kadınlık) hormonunu yükseltmektedir. Vücutta vitamin dengesini bozar. Susuzluğa yol açar. Yağ depolanmasını arttırdığı için kilo problemine ve ayrıca kas erimesi ve kaslarda zayıflığa neden olur.

Sinir Sistemi Üzerinde Etkileri

Riskli alkol kullanımı sinir sistemine zarar vermektedir, ellerde titreme ve bacaklarda karıncalanma, uyuşma hissine neden olabilir.

Bebek Sağlığı

Hamilelikte alkol kullanımı bebekte büyüme ve gelişme sürecinde geriliğe neden olur.

Alkol Kullanımının Çocuk ve Ergenler Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Bireylerin gelişim süreçlerinde belirli aşamalar mevcuttur. Sosyal, fiziksel ve bilişsel gelişim süreçlerinde belirli görevler vardır ve birey bu görevleri tamamlayarak bir sonraki aşamaya geçer. Çocuk ve ergenlik döneminde de benzeri süreçler söz konusudur. Çocukluk ve ergenlik dönemi keşifler, denemeler ve davranışsal değişimler dönemidir. Özellikle ergenlik, özerkliğin arttığı, akran etkisinin önem kazandığı ve ebeveynlerin doğrudan etkilerinin azaldığı bir yaşam evresidir. Ergen için bireysel kimliğini oluşturma çabası gündemdedir. Alkole başlama açısından da kritik bir dönemdir. Ergenlik döneminde düşünme, planlama, karar alma becerilerinden ve sosyal/duygusal gelişimden sorumlu beyin devrelerinin hızlı bir şekilde değişmeye devam ettiği görülmektedir. Alkol kullanımı ile beraber çocuk ve gençlerde, bu gelişimsel değişimleri olumsuz etkilemektedir.

Biliyor Musunuz?

Dünya Sağlık Örgütünün 2018 yılı Küresel Alkol ve Sağlık Durum Raporu’na göre 2016 yılında;

1- Yaklaşık 3 milyon ölümün, alkolün zararlı kullanımından kaynaklandığı ve bu ölüm oranının, tüm ölümlerin yüzde 5.3'ünü temsil ettiği tahmin edilmektedir.
3- Dünya genelindeki 69 yaş ve altındakiler arasındaki erken ölümlerin yüzde 7.2’sinin alkole bağlı olarak ortaya çıktığı öngörülmektedir. 20-39 yaş arasındaki ölümlerin yüzde 13.5’inden alkolün sorumlu olduğu düşünülmektedir.
4- Alkolün zararlı kullanımı, 200'den fazla sağlık sorunuyla ilişkilidir.
5- Sadece yüksek düzeylerde alkol alımı değil düşük ve orta düzeyde alkol alımı da kalp hastalıkları ve felç, karaciğer sirozu ve bazı kanser türlerinin gelişimi açısından önemli bir risk faktörüdür.